riddle
stringlengths 22
397
| answer
stringlengths 2
17
|
---|---|
Ben bakar isem, bana bakar; Sen bakan isen, sana bakar.
|
AYNA
|
Dalgınları barıştırır, Hasretleri kavuşturur.
|
BAYRAM
|
Dört kardeş bir kuyuya ok atar; Kimi içer, kimi satar.
|
İNEK MEMESİ
|
Yol üstünde kırmızı bohça, İstenmeyen yapar salça.
|
DOMATES
|
Ağaç üstünde sandık, Kıra kıra usandık.
|
YUMURTA
|
Yer altında sakallı, Bilen olsun akıllı.
|
SOĞAN
|
Yer altına çivili tavuk, Yiyenlerin karnı tok.
|
PATATES
|
Bizim küçük Ömer, Külâhı küle gömer.
|
ÇÖREK
|
Dağdan gelir yongası Dereden olur gölgesi.
|
KÖPRÜ
|
Kat kat döşek, Yenen fişek.
|
BÖREK
|
Kağıda sardım samanı Ağzımdan çıktı dumanı.
|
SİGARA
|
Babam kandil, annem çıra; İşin yoksa, beni ara.
|
AMPUL
|
Ben giderim o kalır, Benden nişân kalır.
|
BASTON
|
Havada uçar, uçak değil; Benden nişân kalır.
|
BULUT
|
Beyaz gömlekli güzel, Her sabah sofra gezer.
|
YUMURTA
|
Buradan attım kılıcı, Halep’ten çıktı ucu.
|
ŞİMŞEK
|
Bir sobada sarı taba, Ortasında altun varak.
|
AYÇİÇEĞİ
|
Aşağı çevrilince dolar, Yukarı çevrilince boşalır.
|
ŞAPKA
|
Allah beni var eylemiş, Boğazımı dar eylemiş.
|
SU KABAĞI
|
Kendisi çok derindedir, Herkesin bir yerindedir.
|
KALP
|
A ile başlar, N ile biter; Boynu atkılı ormanda gezer.
|
ARSLAN
|
Karınca kaderince, Yola gider, ince ince.
|
DİKİŞ MAKİNASI
|
Bıldırcın budunu kaşır, Bulduğunu bana taşır.
|
ÇAKAL
|
Çiğnersem kara döner, Üflersem zara döner.
|
SAKIZ
|
Yeni gelinin fesi, Acı gelir nefesi.
|
BİBER
|
Küçücük bir yastık, İçinde un bastık.
|
İĞDE
|
Sıra sıra çeperler, Birbirini öperler.
|
KİPRİK
|
Ak koyun akı ştı, Suya indi bakıştı.
|
PİRİNÇ
|
Çıldırı çıtsız, Baldırı etsiz.
|
ÇEKİRGE
|
Sabahleğin kalktım, Bacayı boynuma taktım.
|
KAZAK
|
Burada yat, şurada yat; Dış kapının ardında yat.
|
SÜPÜRGE
|
Açtım okudum dalından, Yedim doydum balından.
|
KİTAP
|
Yazın yaşı yenir, Kışın başı yenir.
|
SOĞAN
|
Karşı dağın eteği, Cümlemizin yatağı.
|
MEZAR
|
Ayakları su içer, Üstünden herkes geçer.
|
KÖPRÜ
|
Gökten kopardılar, ayla yıldızı; Hâkim olan rengin çoğu kırmızı.
|
BAYRAK
|
Baldan tatlı, zehirden acı; İyilik yapana duacı.
|
DİL
|
Dudağıma boya olur, Kulağıma küpe olur.
|
KURBAĞA
|
Su üşümüş , ben olmuşum; Güneşi görmüş, yok olmuşum.
|
BUZ
|
Ormana gider, seslenir; Eve gelir, yaslanır.
|
BALTA
|
Onu yapan, söylemez; Onu alan, bilemez; Onu bilen, istemez.
|
SAHTE PARA
|
Helemez hülemez, Ocak başına gelemez, Gelse bile duramaz.
|
TEREYAĞ
|
Dışı katık, İçi kütük .
|
İĞDE VE ZEYTİN
|
Kat kat ama börek değil; Yenir ama, elma değil.
|
KURU SOĞAN
|
Nefesi var, canı yok; Yenir ama tatlı değil.
|
KÖRÜK
|
Yuvarlandı yumak olu, Geldi bize konak oldu.
|
ÇADIR
|
İçi katık, Dışı kütük.
|
ÇEYİZ
|
Boyu var, Fidan gibi; Eğilir, sultan gibi.
|
AYÇİÇEĞİ
|
Bir öküzüm var, Bağlarsam gezer, Çözersem yatar.
|
AYAKKABI
|
Kokusu var, tadı var; Binbir türlü adı var.
|
ÇİÇEK
|
Asker olmuş tüm saçaklar, Her birinden süngü sarkar.
|
BUZ
|
Açtık okudum dalından, Yedim doydum balından.
|
KİTAP
|
Sandığım sihre bürünür, Aynasında dünyâ görünür.
|
TELEVİZYON
|
Ol nedir hercai simin beden; Mahvolur ellerde ülfet etmeden.
|
SABUN
|
Cansız canlıyı tuttu, Canlı Geldi kurtardı.
|
TUZAK
|
Yatınca kediden alçak; Kalkınca deveden yüksek,
|
KUŞ
|
Ay var iken, uçar, Gün var iken kaçar.
|
YARASA
|
Akşam baktım çok idi, Sabah kalktım yok idi.
|
YILDIZ
|
Doksan dokuz cemaat; İki müezzin, bir imam.
|
TESBİH
|
Çifter çifter dizilmiş, Ensesinde asılmış.
|
KİRAZ
|
Sarı sarı sardıran, Kızları da kandıran.
|
ALTIN
|
Boyum uzun, yavrularım düzüm düzüm, Saçımdan görmüyor iki gözüm.
|
MISIR
|
Bir oğlum var üç bacak; Alır atar kucak kucak .
|
ANADUT
|
Buradan attım iğneyi, Dolaştı geldi dünyayı.
|
AKIL
|
Bir kuyum var, İki türlü suyum var
|
YUMURTA
|
Uzaktan gördüm taş, Yürür yavaş yavaş, Yanına varıp gördüm, Dört ayaklı bir baş.
|
KAPLUMBAĞA
|
Kırmızıdan rengi var, Tarladan dengi var, Kırların tek gelini, Rüzgâr sallar belini.
|
GELİNCİK
|
Dağdan attım yarılmadı; Taşdan attım kırılmadı; Ne kadar da zayıf imiş; Bir tüfeğe dayanmadı.
|
SİGARA
|
Sabahtan çıktım bağa, Elimden tuttuğu bir ağa, Ama ağa, canın ağa, Hâlim yok oynamaya.
|
HASTALIK
|
Kat kattır, ama katmer değil; Kırmızıdır, ama kiraz değil ; Döğmeden gören ağlar; Yenir , ama meyve değil.
|
SOĞAN
|
Yapılmamış duvar üstünde, Doğmamış oğlan oturur. Ekilmemiş bostanı Yolma diye bağırır.
|
YALAN
|
Altı ayaklı fil; Ortasında dil, Şaşkın isen sor, Arif isen bil.
|
TERAZİ
|
Ocak başında kuyu; Kuyunun içinde suyu; Suyun içinde yılan, Ağzında var bir mercan.
|
GAZ LAMBASI
|
Teptim tekerlendi, Yedim şekerlendi, Bir güzel âdem Bal ile badem.
|
KAVUN
|
Hışıl hışıl ses verir, Dağa taşa süs verir, Ne yer de durur, ne gökte, Değen yüze mes verir.
|
RÜZG
|
Şehri var, köyü yok; Dağı var, toprağı yok; Denizi var, suyu yok, Yenilecek aşı yok.
|
HARİTA
|
Ufacık kuşlar, Bahçeyi taşlar, Kendi yemez, Ele Bağışlar.
|
ARI
|
Beş parmaktır, ama eli yok; Bir pabuçtur, ama t abanı yok; Bâzen beyazdır , duva r gibi; Bâzen karadır, kömür gibi.
|
ELDİVEN
|
Önce beyaz kar gibi, Sonra yeşil yonca gibi, Kızarır kan olur sanki, Öyle de lezzeti var ki.
|
KİRAZ
|
Ayakları yoktur ama, Yine de hızlı koşar; Hemen hemen gece gündüz, Durmadan koşar , ama Yine de her zaman Yatağında yatar.
|
NEHİR
|
Çıktım dağın tepesine, Baktım ayın yarısına Havada bir kuş gördüm Meme verir yavrusuna.
|
YARASA
|
Bir atım var mihriban Göğsü suda her zaman Gece gündüz kişnemez Arpa saman istemez.
|
KAYIK
|
Yeşil iken al olur, Zerre zerre dal olur, Meyledince siyaha Lezzet verir damağa, Tutar isen yavaş tut, İki elin kan olur.
|
DUT
|
Aşık der “Hab içinde”, Bir örtülü kab içinde, Ne mollalar okumuş, Ne var kitab içinde.
|
AKIL
|
Varma sakın yanına , On parmağın bal olur. Tutar isen yavaş tut , İki elin kan olur.
|
DUT
|
Karşıdan bir ay doğmuş , Ay'ı görenler olmuş ; Anası kundakta iken; Kızının kızı olmuş.
|
AY
|
Apul upul yürürsün Samur kürkün sürünsün Kırk halayık, kırk köle, Niçin yaya yürürsün ?
|
AYI
|
Kırmızı cübbesi var, Simsiyah tekkesi var, Pek uzun değildir boyu Kalabalıktır soyu.
|
KİBRİT
|
Uzundur urgan gibi, Eni var yorgan gibi, Anasına bağırır, Kuzudan kurban gibi.
|
DEĞİRMEN
|
Eşdim eşdim kum çıktı, Kumdan minare çıktı. Geçen yıl gördüklerim, Bu yıl ortaya çıktı.
|
TAHIL
|
Ak ak yumurta mısın , Lap lap çukurda mısın, Baharda çiğdem açtı, Sen hâlâ burda mısın?
|
KAR
|
Gelir girer yerinde Altun kemer belinde, Gece gündüz ekin yer, Yine durur yerinde.
|
DEĞİRMEN
|
Çiçek açmış nar getir Altıgenli kar getir, Ormanlardan kırlarda, Evimize kâr getir.
|
ARI
|
Kat kat sefer tasıyım, Üç heceyle bilinir, Bende canlı şeyler var, Fakat sanma yenilir.
|
APARTMAN
|
Üstü tahta, altı taş, Altı ayak iki baş, Sabahdan akşama dek, Dön dolaş ha dön dolaş.
|
DÖĞEN
|
Yeşil elbise değilem Yel esdikçe eğilem, Gelin ettiler beni, Kokum kırk gün çıkmadı..
|
SARIMSAK
|
Attım rafa, Bir kuru kafa, Yemesi tatlı, Maymun suratlı.
|
HİNDİSTAN CEVİZİ
|
Keşkeğimin özü yok, Yer üstünde izi yok; Durmadan tünel kazar, Yaradılış dan gözü yok.
|
KÖSTEBEK
|
Sıra sıra durmuşlar Hak yoluna girmişler Vakti gelmiş ermişler. Sararmışlar solmuşlar.
|
BUĞDAY
|
Bir kuş gelir enginden Kelkit Kemah belinden O nasıl kuş ola ki, Yem yer göbeğinden.
|
DEĞİRMEN
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.