english
stringlengths 1
1.63k
| non_english
stringlengths 0
1.42k
| language
stringclasses 28
values |
---|---|---|
All of them sold food that wasn’t nutritious, says Alex Iorio. She’s the public health educator for the Erie Department of Health. She says this place is different.
|
Erie Sağlık Müdürlüğü'nde halk sağlığı eğitmeni olarak çalışan Alex Iorio ise buralarda satılan gıdaların hiçbirinin besleyici olmadığını, öte yandan bu marketin ise bambaşka bir yer olduğunu ifade etti.
|
en-tr
|
The stretch of parade stretch where UK Supermarket is isn't a food desert anymore.
|
UK Süpermarketi'nin yer aldığı bölge artık bir gıda çölü olmaktan çıkmış durumda.
|
en-tr
|
It's one of about 20 grocery stores that have popped up in Erie in the last decade, run by former refugees.
|
Son 10 yılda Erie'de açılan ve mülteciler tarafından işletilen 20 ayrı marketten birisi.
|
en-tr
|
Most of the stores carry fresh foods and whole-grain items.
|
Bu marketlerin çoğunda taze gıdalar ve tam tahıllı ürünler bulunmakta.
|
en-tr
|
Before, if people in the neighborhood wanted fresh vegetables, cornmeal or nuts, they’d have to drive across town or to the suburbs.
|
Daha önce bu civarda yaşayan insanlar taze sebze, mısır unu veya fındık satın almak istediğinde şehir dışına veya kenar mahallelere gitmek zorundaydı.
|
en-tr
|
Then they’d resell those items to people in their community.
|
Sonra da satın aldıklarını yeniden yerel halka arz ederlerdi.
|
en-tr
|
Upreti saw a business opening there.
|
Pradip bu açığı görmeyi başardı.
|
en-tr
|
Around the corner, another Iraqi store specializes in fish and meats like lamb and goat.
|
Köşede bir başka Iraklıya ait market ise balık, kuzu ve keçi eti satışında bir numara.
|
en-tr
|
And there are well over a dozen more stores like them.
|
Daha onlarca bu tarz market mevcut.
|
en-tr
|
She visits the stores to ensure they have healthy foods on their narrow, packed shelves.
|
Alex bu marketleri sık sık ziyaret edip dar ve dopdolu raflarının sağlıklı gıdalar içerdiğinden emin olmak istiyor.
|
en-tr
|
If they do, they get rewarded — $100 a year, new shopping carts or vegetable display cases.
|
Eğer ürünler sağlıklı ise marketler yılda 100 dolar, yeni alışveriş arabaları veya sebze vitrinleri ile ödüllendiriliyor.
|
en-tr
|
“There were always some corner stores,” she said.
|
“Her zaman belli başlı küçük marketler vardı.
|
en-tr
|
“But we think people are going to buy what they have access to and what they’re used to.”
|
Fakat insanların ulaşabildikleri ve de alıştıkları şeyleri satın alacağına inanıyoruz.”
|
en-tr
|
Like Swapna Sibarim, whose shopping cart is full.
|
Örneğin alışveriş arabası dopdolu olan Swapna Sibarim gibi.
|
en-tr
|
And as she pays for her vegetables, rice and yogurt, there are a few other things — like ingredients for some sweet desserts.
|
Aldığı sebze, pirinç ve yoğurdun parasını öderken diğer şeyler de göze çarpıyor; örneğin bazı tatlılar için gerekli malzemeler.
|
en-tr
|
Ansu, a Gambian social media user, challenged the notion that elections cannot remove dictators from power. He tweeted:
|
Gambiyalı bir sosyal medya kullanıcısı Ansu, seçimlerin diktatörleri iktidardan alıkoyamayacağı düşüncesini sorguladı:
|
en-tr
|
Accessible Japan: Information About Traveling in Japan With a Disability · Global Voices
|
Engelsiz Japonya: Engelliler İçin Japonya'da Dolaşma Kılavuzu
|
en-tr
|
There is also discussion about issues such as the June 2016 targeted knife attack on residents of a care home on the outskirts of Tokyo that left 19 disabled people dead and 26 injured, and the extreme inaccessibility of Japan's national Diet building (legislature) is: @AccessibleJapan Sagamihara care facility failed to share info before massacre: panel https://t.co/lghMX965nG — Michey Peckitt マイケル (@Peckitt) November 25, 2016
|
Ayrıca Haziran 2016'da Tokyo civarındaki bir bakım evinde yaşayanlara yönelik bıçaklı saldırı sonucunda 19 engelli vatandaşın ölümü ve 26 kişinin yaralanmasının yanı sıra Japonya'daki ulusal meclis binasına ulaşımın mümkün olmaması gibi sorunlar da tartışma konusu:
|
en-tr
|
Polls Open Amid Communications Blackout in The Gambia · Global Voices
|
Gambiya'da Seçim Sırasında İletişim Kesintisi
|
en-tr
|
A voter with a t-shirt carrying a political message in the Gambia.
|
Gambiya'da tişörtünde siyasi ileti taşıyan bir seçmen.
|
en-tr
|
Creative Commons photo by Wikipedia user Ikiwaner.
|
Wikipedia kullanıcısı Ikiwaner, Creative Commons.
|
en-tr
|
Voting is underway today in the tiny West African nation of The Gambia, where incumbent president Yahya Jammeh is seeking a fifth term.
|
Minik Batı Afrika ülkesi Gambiya bugün oy vermekte, mevcut başkan Yahya Jammeh ise beşinci dönem için çabalıyor.
|
en-tr
|
On the eve of elections, which were preceded by a fierce campaign, authorities have shut down the internet and other essential telecommunications.
|
Şiddetli bir seçim seferi ardından seçim arifesinde yetkililer internet ve diğer esas uziletişim vasıtalarını kesti.
|
en-tr
|
According to the electoral commission, in a country which has a population of about two million, up to 886,578 are registered voters.
|
Seçim kuruluna göre, iki milyon kadar nüfusu olan ülkede ancak 886.578 kayıtlı seçmen bulunmakta.
|
en-tr
|
Polls opened at 7:00 am and will close at 5:00 pm (1700 hrs GMT).
|
Seçimler sabah 7'de başladı ve akşam 5'te süre sona erecek. (17:00 GMT)
|
en-tr
|
The shutdown started on the evening of Wednesday November 30, 2016, barely hours after a coalition of non-governmental organisations, led by Access Now, issued a letter calling on Gambian authorities not to block internet access.
|
Kesinti 30 Kasım 2016 gecesi, Access Now öncülüğündeki sivil toplum kuruluşları ittifakının Gambiya yetkililerine internet erişimini engellememeleri çağrısında bulunan bir mektup göndermelerinden birkaç saat sonra başladı.
|
en-tr
|
"We implore you to keep the internet on," the letter noted, adding that internet has enabled significant advances in health, education and creativity, and is now essential to fully realise human rights — including participation in elections and access to information.
|
"İnterneti açık tutmanız için yalvarmaktayız." cümlesini içeren mektupta internetin sağlık, eğitim ve yaratıcılıkta önemli gelişmeler sağladığı ve özellikle seçimlere katılma ve bilgi erişimini gibi insan haklarının uygulanması için kesinlikle gerekli olduğu da belirtilmekteydi.
|
en-tr
|
Fatu Camara, a Gambian journalist and former press secretary of president Jammeh, who now hosts the country's most popular television show, tweeted about the shutdown:
|
Başkan Jammeh'in önceki basın sözcüsü ve haberci Gambiyalı Fatu Camara, şu an ülkenin en meşhur televizyon programının sunucusu ve kesinti hakkında şöyle tweetledi:
|
en-tr
|
Total information black out in #Gambia, no phone calls going through, no internet access Help us spread the word, dictators can't be trusted — Fatu Camara (@Fatushow) November 30, 2016
|
Gambiya'da toptan bilgi kesintisi, telefon çağrısı yok, internet erişimi yok. Yardım edin ki duymayan kalmasın, diktatörlere güven yok.
|
en-tr
|
Farou Jaw Manneh, a US-based Gambian, wrote:
|
ABD'de yaşayan Gambiyalı Farou Jaw Manneh şöyle yazdı:
|
en-tr
|
Allahuakbar @HUBRIS!!
|
Allahu ekber @KİBİR!
|
en-tr
|
Yaya Jammeh the Gambian God has " closed/ shut down " the internet & phone lines.
|
Gambiya Tanrısı Yaya Jammeh internet ve telefon hatlarını "kesti/kapattı".
|
en-tr
|
Yaya Jammeh You will soon KNOW who the real God is.
|
Yaya Jammeh yakında gerçek Tanrı'nın kim olduğunu GÖRECEKSİN.
|
en-tr
|
Hope God twists your treacherous and malicious plans in our favour.
|
Umuyorum ki Tanrı senin hain ve şeytanca planlarını bizim lehimize çevirir.
|
en-tr
|
Go ahead and EAT the internet and phone lines.
|
İnternet ve telefon hatlarını YEMEYE devam et.
|
en-tr
|
Arrogance is so blinding.
|
Kibir o kadar kör edici ki.
|
en-tr
|
Ndeysaan.
|
Subhanallah.
|
en-tr
|
Subhaanalaa.God bless Gambia.
|
Tanrı Gambiya'yı kutsasın.
|
en-tr
|
It will be OKAY.
|
Her şey İYİ olacak.
|
en-tr
|
INSHALLAH.
|
İNŞALLAH.
|
en-tr
|
The real GOD the all knowing is in control.
|
Gerçek TANRI her şeyi biliyor ve her şey onun kontrolünde.
|
en-tr
|
Not Jammeh.
|
Jammeh'in değil.
|
en-tr
|
In the 2015 “Freedom on the Net” report, Freedom House, a US-based organisation promoting freedom and democracy around the world, scored up to 65 countries on the real-world rights and freedoms enjoyed by their citizens.
|
2015 yılının "İnternette Özgürlük" bildirisine göre, dünyada özgürlük ve demokrasi teşvik eden ABD merkezli kuruluş Özgürlük Evi, vatandaşları tarafından gerçek hayat haklarının ve özgürlüklerinin mevcut olduğu 65 ülke saydı.
|
en-tr
|
The Gambia was ranked the second worst out of 12 countries in Sub-Saharan Africa.
|
Gambiya ise 12 Aşağı Sahra ülkesinden sondan ikinci sıradaydı.
|
en-tr
|
Jammeh has said that any post-election protests will not be tolerated.
|
Jammeh, hiçbir seçim sonrası protestosuna tahammül edilmeyeceğini belirtti.
|
en-tr
|
He maintains that his leadership has improved the country, and says that the majority of tertiary-level students in The Gambia attend university on government scholarships.
|
Ülkedeki önderliğinin geliştiğini ve Gambiya'daki üçüncü düzey üniversite öğrencilerinin çoğunluğunun devlet bursu aldığını belirtti.
|
en-tr
|
Vote counting is conducted at the polling stations, where all candidates can be represented by at least two agents.
|
Oy sayımları, tüm adayların en az iki görevli ile temsil edilen oy verme yerinde yapılıyor.
|
en-tr
|
Election results will start to trickle in by late this evening, but final counts are expected on Friday December 2, 2016.
|
Seçim sonuçları bu akşamdan itibaren sayılacak, fakat asıl sonuçların 2 Aralık 2016 tarihinde açıklanması bekleniyor.
|
en-tr
|
100 Years of Beauty in Central Asia and the Caucasus · Global Voices
|
Orta Asya ve Kafkasya'da 100 Yıllık Güzellik
|
en-tr
|
Under the Kazakh video, YouTubers debated the model's seemingly mixed ethnicıty:
|
Kazak videosunun altında YouTube üyeleri mankenin karışık etnikliğini de tartıştı:
|
en-tr
|
In the oil-wealthy Turkic nation of Azerbaijan there are also two separate 100 Years videos vying for the attentions of users:
|
Azerbaycan'ın petrol zengini Türk ülkesinde, kullanıcıların dikkatleri için yarışan iki ayrı 100 Yıl videosu da var:
|
en-tr
|
Both videos show how Azerbaijan, like Turkey, has adopted elements of Western and Eastern fashion while retaining its own special stylishness.
|
İki videoda da, Azerbaycan'ın Türkiye gibi özel şıklığını koruyarak batı ve doğu modasının unsurlarını benimsediğini gösteriyor.
|
en-tr
|
Although a slow-burning military conflict over the contested region of Nagorno-Karabakh makes it very difficult to travel directly to Armenia from Azerbaijan in real life, that is our next stop.
|
Tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki askeri çatışmalar gerçek hayatta Azerbaycan'dan Ermenistan'a geçişi çok zor kılsa da, bir sonraki durağımız Ermenistan.
|
en-tr
|
The Armenian model showcases the unique dress associated with what is possibly the world's oldest majority Christian society, pausing for sadness around the time of the Armenian genocide that took place during the twilight of the Ottoman empire.
|
Ermeni manken, muhtemelen dünyanın en eski çoğunluğu Hristiyan toplumunun eşsiz kıyafetini sergiliyorken, Osmanlı İmparatorluğu'nun alacakaranlığında gerçekleşen Ermeni Soykırımı dönemi için üzüntü göstererek duraklıyor.
|
en-tr
|
Oddly, the model is also found in possession of a pocket-sized mobile phone ahead of schedule, in the 1980s.
|
Manken, ilginç bir şekilde 1980'lerde zaman öncesinden bir cep telefonuna sahip görünüyor.
|
en-tr
|
The most recent of the 100 Years of Beauty videos from the region comes from Tajikistan, and was uploaded onto YouTube on October 22.
|
Bölgedeki 100 Yıllık Güzellik videosunun en sonuncusu Tacikistan'dan geliyor ve 22 Ekim'de YouTube'a yüklenildi:
|
en-tr
|
The video demonstrates a notable lack of influence from the West but also a style of clothing distinct from that seen in Islamic cultures in the Middle East.
|
Video, Batı'dan önemli bir eksiklik ve aynı zamanda Ortadoğu’daki İslam kültürlerinden farklı bir giyim tarzı göstermektedir.
|
en-tr
|
While videos from Georgia, Turkmenistan and Uzbekistan are still needed to complete the collection, the existing videos have already done much to further the cause of diversity in a world that tends increasingly towards homogeneity.
|
Koleksiyonu tamamlamak için Gürcistan, Türkmenistan ve Özbekistan'dan videolara gerek olsa da, mevcut videolar türdeşliğe doğru giden bir dünyada çeşitliliği ilerletmek için katkıda bulundu.
|
en-tr
|
Russia, China, and the Push for 'Digital Sovereignty' · Global Voices
|
Rusya, Çin ve ‘Dijital Egemenlik’ İhtiyacı
|
en-tr
|
Still, these exchanges do not amount to substantive agreements.
|
Yine de bu görüşmeler kesin olarak uzlaşmaya varıldığı anlamına gelmiyordu.
|
en-tr
|
Zheleznyak : It's necessary to support Russia's the digital sovereignty.
|
Zheleznyak (Putin'in Birleşik Rusya Partisi'nin devlet duması başkan yardımcısı ve sekreter yardımcısı): Rusya'nın dijital egemenliğini desteklemek gerekir.
|
en-tr
|
Digital sovereignty resembles, in many ways, the Kremlin’s conception of “sovereign democracy,” a term used to justify Russia’s right to eschew certain democratic principles in the name of “stability” and sovereignty in their own affairs.
|
Dijital egemenlik birçok yönden Kremlin'in “egemen demokrasi” (Rusya'nın belli başlı demokratik ilkelerden "istikrar" ve kendi meselelerini ilgilendiren konularda özgür olma hakkını savunan bir terim) anlayışıyla benzerlikler göstermektedir.
|
en-tr
|
Similarly, cyber-sovereignty challenges the dominant American, internationalist approach to norms of digital governance.
|
Aynı şekilde siber egemenlik de dijital yönetim normlarına yönelik genelde Amerikancı ve ulusalcı yaklaşımla mücadelesini sürdürmektedir.
|
en-tr
|
The Russian and Chinese view of internet regulation places much more authority in the hands of states, and views cyber activity as occurring within the jurisdictions of these states, rather than within a stateless data environment.
|
Rusya ve Çin'in interneti bir düzene sokma fikri diğer devletlere bu konuda daha fazla yetki verilmesini sağlayıp aynı zamanda siber faaliyetleri bu devletlerin yetki alanı içerisinde ele almaktadır.
|
en-tr
|
Cyber Envy
|
Siber Kıskançlık
|
en-tr
|
Rather than an alliance, Russia and China have a marriage of convenience that reflects a shared priority: regime stability.
|
Rusya ile Çin arasındaki ilişki için bir ittifaktan ziyade ortak bir önceliği yansıtan bir mantık evliliği diyebiliriz: Rejimin istikrarı.
|
en-tr
|
On the Russian side, this amounts in part to envy of China’s near-comprehensive control of national cyberspace.
|
Rus tarafında Çin'in kendi siber alanını neredeyse tamamen kontrol altına alabilmiş olmasının yarattığı bir kıskançlık hakim.
|
en-tr
|
This has been particularly clear in Russian interest in the monitoring of internet traffic.
|
Bu durum özellikle Rusya'nın internet trafiğini denetlemekle yakından ilgilendiğinin bir göstergesi.
|
en-tr
|
In an interview with Gazeta.ru, Andrei Kolesnikov, director of the Coordination Center for Top-Level Domain RU, noted that efforts at monitoring, such as deep packet inspection (DPI), which are well established in Chinese internet infrastructure, have received a great deal of attention in Russia.
|
Gazeta.ru adlı bir sitede yayınlanan röportajda, Üst Düzey Alan Koordinasyon Merkezi müdürü Andrei Kolesnikov, derin paket incelemesi (DPI) gibi Çin'in internet altyapısında gayet iyi yapılandırılmış olan izleme faaliyetlerinin Rusya'nın da oldukça ilgisini çektiğini belirtti.
|
en-tr
|
He also suggests that more targeted measures, such as man-in-the-middle attacks (MitM), which China has employed effectively to bypass encryption efforts, may be receiving similar attention among officials in the Russian government.
|
Andrei ayrıca Çin'in de şifreleme faaliyetlerini aşabilmek amacıyla kullandığı "iki bağlantı noktası arasında yapılacak olan saldırılar" (MitM veya man-in-the-middle) gibi daha özel amaçlı tedbirlerin Rus hükümeti yetkilileri arasında da aynı şekilde ilgi odağı olduğunu ileri sürdü.
|
en-tr
|
Given Russian hostility to consumer encryption, these tools are likely to be particularly attractive to the state.
|
Rusya'nın tüketici bilgilerinin şifrelenmesine olan düşmanlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu araçların devlet nezdinde son derece ilgi çekici olacağından kuşku yok.
|
en-tr
|
Others in the Russian IT sector note that while Russia’s control of the internet may be increasing, the creation of a system similar to China’s “Great Firewall” would be extremely costly, and hindered by political and financial concerns.
|
Rusya'nın bilişim sektöründe yer alan diğer isimler ise Rusya'nın internet üzerindeki hakimiyeti artmakta iken Çin'in "İnternet Seddi" ne benzer bir sistemin kurulmasının oldukça pahalıya patlayabileceğini ve ayrıca politik ve finansal endişelerden dolayı engellenebileceğini belirtti.
|
en-tr
|
Aleksei Os’kin, director of technical support at the Moscow offices of ESET, an international cybersecurity firm, has observed increased surveillance and censorship, but not strictly in the Chinese model.
|
Uluslararası bir siber güvenlik şirketi olan ESET'in Moskova ofislerinde yer alan teknik destek ekibinin müdürü Aleksei Os'kin, denetleme ve sansür faaliyetlerinin tam olarak Çin'de olduğu gibi olmasa da yine de arttığını gözlemledi.
|
en-tr
|
While he has said that “our country is moving is moving in the same direction as China,” he has also pointed out that Russia “does not copy the Chinese version of the firewall.”
|
“Ülkemiz Çin ile aynı yolda ilerlemektedir” açıklamasında bulunmuş olmasına rağmen Aleksei aynı zamanda Rusya'nın “bu güvenlik duvarının Çin versiyonunu kopyalamadıklarının” altını çizdi: “Bunu yapmak hem pahalı hem de teknik açıdan oldukça zor olurdu.
|
en-tr
|
Doing so would be too costly and technically difficult: “to block the addresses of a web site is one thing, but to filter and analyze the data being transmitted is another thing entirely.”
|
Bir internet sayfasına erişimi engellemek ayrı bir şeydir, öte yandan aktarılan bilgiyi filtreleyip analiz etmek ise bambaşka bir şeydir.”
|
en-tr
|
Video: The Safe Internet League, a group instrumental in organizing Russian-Chinese dialogue on cybersecurity, explains how to report sites that propagate terrorism and separatism.
|
Video: Güvenli İnternet Derneği, Rusya ile Çin arasındaki siber güvenlik iletişiminde önemli rol oynayan bir topluluk olup aynı zamanda terör propagandası ve ayrımcılık içeren sitelerin nasıl şikayet edilebileceğini açıklar.
|
en-tr
|
Cyber Anti-Americanism
|
Siber Anti-Amerikancılık
|
en-tr
|
The strategic partnership between the two states is more than a knowledge exchange.
|
İki devlet arasındaki stratejik ortaklık bilgi alışverişinden daha fazlasını içermekte.
|
en-tr
|
It is a push against norms developed at the beginning of this century that designated the internet as a realm of free expression.
|
İnternetin artık fikirlerin serbestçe ifade edilebildiği bir alan haline geldiği bu yüzyılda ortaya çıkan normlara karşı adeta bir ihtiyaç.
|
en-tr
|
Indeed, Russo-Chinese cooperation on cybersecurity seems to be forged on the basis of opposition to American principles of internet governance.
|
Doğrusu Rusya-Çin siber güvenlik işbirliği, Amerika'nın internet yönetim ilkelerine karşı yapılmış gibi görünüyor.
|
en-tr
|
Digital sovereignty seeks to make technology beholden to states, rather than vice versa.
|
Dijital egemenlik devletleri teknolojiye karşı borçlu kılmaktansa tam tersine teknolojiyi devletlere karşı borçlu kılmayı amaçlamaktadır.
|
en-tr
|
Proliferating sentiments of anti-Americanism and suspicion of collusion between Western companies and governments has only fueled the drive for digital sovereignty.
|
Anti-Amerikancılığın artan hassasiyeti ve Batılı şirketler ile devletler arasında ortaya çıkmasından kuşku duyulan gizli anlaşmanın varlığı yalnızca dijital egemenlik faaliyetlerine hız kazandırdı.
|
en-tr
|
In May of this year, Sergei Zheleznyak declared the use of domestic software as a critical step in securing Russia’s digital sovereignty.
|
Bu yılın Mayıs ayında, Sergei Zheleznyak milli yazılımların Rusya'nın dijital egemenliğinin güvenliğini sağlamakta son derece kritik bir adım olduğunu açıkladı.
|
en-tr
|
Public figures in Russia, particularly in the IT sector, including Igor Ashmanov, an outspoken tech entrepreneur and husband of Natalya Kasperskaya (former CEO of Kaspersky Labs), have similarly emphasized the concept. This is not to say that Russia fears the level of internet penetration in its territory, or the proliferation of digital technology.
|
Rusya'da özellikle bilişim sektöründe yer alan, açık sözlü bir teknoloji girişimcisi ve Kaspersky Labs'ın eski yönetim kurulu başkanı Natalya Kasperskaya'nın eşi olan Igor Ashmanov gibi tanınmış kimseler de aynı şekilde bu durumun altını çizdiler.
|
en-tr
|
It does however mean that Russia seeks a partner in establishing national, and perhaps in the future, international legal bases to ensure that the internet is a tool of the state rather than of its discontents.
|
Her ne kadar bu durum Rusya'nın kendi internet bölgesine nüfuz edilmesinden veya dijital teknolojinin çoğalmasından korktuğu anlamına gelmiyor olsa da, aslında Rusya'nın interneti devletten memnun olmayanlar yerine devlete ait bir araç olarak kullanabilmesi için birlikte ulusal ve belki de gelecekte uluslararası yasal dayanaklar inşa edebilecek ortaklar aradığının göstergesi.
|
en-tr
|
As Evgeny Morozov notes in his book The Net Delusion, “Most authoritarian governments have already accepted the growth of the Internet culture as inevitable; they have little choice but to find ways to shape it in accord with their own narratives - or risk having their narratives shaped by others.”
|
Evgeny Morozov'un "Net Yanılsaması: İnternet Özgürlüğünün Karanlık Yüzü" adlı kitabında belirttiği üzere: “Pek çok otorite yanlısı devlet İnternet kültürünün gelişiminin kaçınılmaz olduğu gerçeğini kabul etmiş durumda; interneti anlattıkları hikayelere göre şekillendirmenin bir yolunu bulmaktan veya anlattıkları hikayelerin başkaları tarafından şekillendirilmesi riskini almaktan başka çareleri yok.”
|
en-tr
|
Medvedev echoed this sentiment in his 2015 interview with Chinese publications People’s Daily, saying
|
Medvedev bu düşünceyi 2015'te Çin'in "People's Daily" adlı bir gazetesi ile yapmış olduğu bir röportajında şöyle ifade etti:
|
en-tr
|
#FreeThe5KH Campaign Seeks Release of Five Detained Human Rights Activists in Cambodia · Global Voices
|
Kamboçya'nın #FreeThe5KH Kampanyası Tutuklu Beş Aktivist için Devam Ediyor
|
en-tr
|
One of the activities of the #FreeThe5KH campaign has enjoined the public to express their support for the activists. Netizens are encouraged to send photos of themselves holding a photo of the five.
|
#FreeThe5KH kampanyasının etkinliklerinden birisi desteklerini göstermek için kamuya açıldı.
|
en-tr
|
Kaushal Khandhar uploaded a photo of the girl’s skirt to prove that it was not improper. He added that the girl’s family is demanding an apology from the National Scholastic Chess Championship:
|
Kaushal Khandhar kızın ailesinin Ulusal Satranç Turnuvası'ndan bir özür talep ettiğini ekleyerek genç kızın eteğinin uygunsuz olmadığını kanıtlamak için bir fotoğrafını yayınladı.
|
en-tr
|
This incident has resulted in loss of time and money which was invested before, during and after the tournament on coaching, registration fees, travelling, accommodation and other incurred cost. I have been playing chess in Malaysia for almost 2 decades and I have never heard this type of issue ever in any tournaments in Malaysia.
|
Bu olay daha önceden yatırım yapılan zamanın ve paranın, turnuva sırasında ve sonrasında antrenörlük, kayıt ücretleri, yolculuk, konaklama ve diğer ortaya çıkan ücretlerin kaybına yol açtı Ben 20 yıla yakın bir süredir Malezya'da satranç oynuyorum ve hiçbir zaman turnuvalarda böyle bir sorun ortaya çıktığını duymadım.
|
en-tr
|
Vietnamese Continue to Demand Justice a Year After Toxic Waste Spill That Caused Massive Fish Kill · Global Voices Protests on the waters with a banner saying “Destroying the environment is a crime”.
|
Protestocular su üzerinde bir afişle şunu söylüyor: “Çevreyi yok etmek bir suçtur.”
|
en-tr
|
It has also crippled livelihoods across four provinces — Hà Tĩnh, Quảng Bình, Quảng Trị and Thừa Thiên-Huế.
|
Aynı zamanda geçimini balıkçılıktan sağlayan Hà Tĩnh, Quảng Bình, Quảng Trị and Thừa Thiên-Huế şehirlerini de çaresiz bıraktı.
|
en-tr
|
See banner of children. #ichoosefish pic.twitter.com/BTZK5M16LS — Paul Minh Nhật (@PaulMinhNhat) April 2, 2017
|
Çocukların pankartlarına bakın. #ichoosefish
|
en-tr
|
Five Foods From Vietnam That Might Be a Little Hard to Swallow for Non-Vietnamese · Global Voices
|
Vietnamlı Değilseniz Boğazınızdan Geçmesi Zor 5 Yiyecek
|
en-tr
|
Its ingredients include peanuts, coriander leaves, fish sauce, lime — and the main ingredient, duck’s blood.
|
Malzemeler: fıstık, kişniş yaprağı, balık sosu, limon — ve ana malzeme ördek kanı.
|
en-tr
|
Photos and Videos Show Massive Destruction of Marawi Battle Zone in the Philippines · Global Voices
|
Filipinler'deki Marawi Şehrindeki Savaşın Yıkım Görüntüleri
|
en-tr
|
PHOTOS: More Than 70,000 Displaced by Clashes Between Philippine Troops and Suspected ISIS-Backed Group · Global Voices
|
Filipin Ordusu ve IŞİD Destekli Örgüt Arasındaki Çatışmalarda 70.000'den Fazla İnsan Yerinden Oldu
|
en-tr
|
We were able to distribute family food packs to affected civilians in some hard-to-reach baranggays in Marawi City yesterday. pic.twitter.com/rLL28EfjTC — Sec.
|
Dün Marawi şehrinde ulaşımı zor köylerdeki zorluk çeken vatandaşlara aile yemek paketleri dağıtabildik.
|
en-tr
|
Used with permission. Some farmers couldn't leave their animals behind as they flee the city of Marawi.
|
Marawi'den kaçan bazı çiftçiler hayvanlarını geride bırakamadılar.
|
en-tr
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.